Teyzeden Mektup; Engin Bebek 10 Aylık

Ağzımız alışmış hala Engin Bebek diyoruz, bizim bebek bebeklikten çıktı da çirkin mi çirkin bir danacık oldu. Zaman okadar çabuk akıp gidiyor ki bunu dün çocuklaçocuğun yazısını okurken daha da iyi anladım. Doğanlar ne kadar çabuk büyüyorlar inanılır gibi değil. Şaka maka Engin de doğalı 10 ay olmuş. Ne zaman 10 ay geçti anlayamadım ben.

Bu sene tatilimiz çok güzel geçti ailecek diyebilirim.

Bununda büyük bir sebebi Engin'inde bir haftasında bize katılmış olması.

İlk hafta ben tatilden bişey anlamadım aslında. Çünkü Engin sabahın köründe uyanıyor. Annesi uyusun biraz diye oğlanı alıp kumsala.
Yani sabahları erken saatler Engin'in güneş banyosu saati.

Ama ben tatildeyim uyumak istiyorummmm....

Güneşlenme bitince sabah 6 bisküvi ve bebe labne peyniriyle reklamlar eşliğinde kahvaltı.

Sonra teyzenin kucağında kumsalda gezinti.

(Üstteki resim Konyaaltında çekilmiştir)

Biraz kumsalda taşlarla kumlarla oyun. Oyuncakları hep yumuşak taşları sıkamayınca ilk başta tuhaf geldi eline galiba ama alıştı sonradan.

Annede uyanınca sabah deniz keyfi. Banyoyu zaten seven Engin denizde okadar mutluydu ki.

Denizden sonra Duş ve Şımarıklık saati.

Ve pes düşen Engin'in Hamak keyfi.

Ya ama haksızlık. Ben tatildeyim ve senelerdir hamakta ben yatıp uyurum artık hamağıda kaptırdık.

Ve saat 17.00'den sonra tekrar deniz sefası.

Şapka takmayı sevmeyen Engin'in bandanalı hali.

İşte ilk hafta günler böyle geçti. Engin kalktı. Engin yemek yedi. Engin denize girdi.

Nasıl geçti anlamadım tatilin ilk haftasını.

İkinci hafta hamak bana kaldı :))). Geç kalktım. Bol bol denize girdim.

E böylece tatili yedim.

Ve hafta sonu beni uğurlamaya geldi Engin tekrar.

O beni yuttu.

Ben de onu yuttum.

Evet Enginnnn.

10 aylık oldun. Bu sene seninle güzel bir tatil geçirdik. Tüm hünerlerini gösterdin bende kareledim. İnşallah önümüzdeki senelerdede sağlıkla hep beraber olmak dileğiyle. Nice aylara

Sevgiler Teyzen