Tiyatro etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tiyatro etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2012 Perşembe

Perşembenin Hanımları...



Geçen hafta tiyatro sezonunu Fatih Reşat Nuri'deki 'Doğum Günü Partisi' oyunuyla açmıştım bu hafta ise 'PERŞEMBENİN HANIMLARI' oyununa gittim.


Yazan:
Loleh BELLON

Yöneten:
Engin GÜRMEN

Çeviren:
Mualla BENEZ

Oyuncular:
Ayşe KÖKÇÜ
Ayşenil ŞAMLIOĞLU,
Cem URAS
Enes MAZAK
Oya PALAY,
Vildan GÜRELMA


Oyun tek perdelik bir oyun. Yaklaşık 1 buçuk saat kadar sürüyor. 
Geçmişin gölgesinden kurtulamamış, çocukluklarından beri birlikte büyümüş, hatta zaman gelince akraba olmuş üç bayanın her perşembe günü toplandıkları çay saatinde paylaştıkları geçmiş aşkları, yaşadıkları pişmanlıklar, çocukları, özlemleri hakkında gerek bu günde gerek geçmiş günlere dönerek anlattılan hoş bir oyundu. Oyuncuların canlandırdıkları karakterler gösterdikleri performans çok güzeldi. 

Ayşe Kökçü seyrettiğim diğer oyunlarında ki gibi süper bir performans sergiledi. Yeri geldi çocuk oldu, yeri geldi anne... 

Zevk alarak izlediğim bir oyundu. 

6 Ekim 2012 Cumartesi

DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ


Bu senenin Şehir tiyatroları sezonunu DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ oyunuyla bugün açmış bulunuyorum.
Geçen sezon izleyemediğim için üzüldüğüm oyunlardan biriydi. 
Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde izledim bugün oyunu.


Cem Davran, Jülide Kural, Yıldıray Şahinler, Mert Tanık, Özge Borak, Bahtiyar Engin
aynı sahneyi paylaşıyor ve oyuncuların performansı muhteşem. 
Özellikle Jülide Kural ve Mert Tanık ın oyunculuğu süperdi.

Yeryer komik sahneler olsada oyun komedi değil. Zevkle izledim yanlız yorgunluktan mıdır yoksa sabahtan işyerinde yaşadığım bazı olaylardan mıdır oyunu pek toparlayamadım. Hele sonu havada kaldı.
Ama galiba sadece ben değilimdim yanımdaki anne kızda birbirlerine şaşkın şaşkın bakışları bunu belli ediyordu. 


Geçen senelerde izlediğim Meraklısı için öyle bir hikaye ve diğer oyunlardan aldığım tadı alamadım nedense.
Gelince şöyle bir internetten oyun hakkındaki yorumlara baktımda galiba genel olarak herkes aynı fikirde.
Yinede oyuncuların canlı performanslarını izlemek güzeldi...

fotoğraflar http://www.tiyatrodunyasi.com dan...

12 Kasım 2009 Perşembe

Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye ve Vefa Bozacısı


Geçen sene Şehir Tiyatrolarındaki birçok oyuna gitmeme rağmen bu sene kısmet olmamıştı .
Taki geçen cumartesi gününe kadar. Nedense tiyatroya gitmeyi, sinemadan daha çok seviyorum. Tiyatrolar nedense beni mutlu ediyor. Oyunları tiyatroculardan canlı performaslarıyla izlemek daha keyifli bence. O yüzden tiyatromu sinemamı sorusunun cevabı bende tiyatrodur.
Şehir Tiyatroları oyunları hem çok kaliteli hemde bilet fiyatları çok uygun.
Cumartesi günü hava İstanbul'da çok güzeldi ama ben kafama koydum tiyatroya gideceğim.
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi kapanınca benim için en uygun sahne Fatih Reşat Nuri Sahnesiydi. İşten tam çıkıcam bir arkadaşım aradı çarşıya geldik işim bitti buluşalım. İyi buluşalımda ben tiyatroya gitmeye şartlamışım kendimi, hadi sende gel gidelim dedi. İyi dedi değişiklik olsun.
Yemek yedik birlikte. Konuşa konuşa gittik, İlk önce biletlerimizi aldık.
Hadi dedim sana boza ısmarlıyım.
Vefa Bozacısı'na bozalarımızı içmeye gittik.
Tiyatroya gidince uğramasam olmaz. Seviyorum bu mekanı.

Masaları, duvardaki şişeler, aynaları yüksek tavanıyla hoş tarihi bir mekan.

Bir bardak kesmeyince ikinci bir bardak daha içtik.
Sıyırmak için kaşık almayı ihmaletmedik tabi :)))

Gelelim Oyuma.

Meraklısı için Öyle Bir Hikaye

Kısa bir süre önce kaybettiğimiz Savaş Dinçer'in uyarlamasını yaptığı, edebiyatımızın en önemli kalemlerinden Sait Faik’in öyküsü.

Açıkcası biraz tereddütle gittim. Tek kişilik oyunlardan genelde pek zevk almıyorum.
Genelde oyuncunun performansı biryerden sonra düşüyor ama NAŞİT ÖZCAN oyunu başından sonuna kadar büyük bir ustalıkla oynadı.
Oyunun konusu Sait Faik'in öykü ve anılarından yola çıkarak bize zengin bir İstanbul gezintisi yaptırıyor.
Çok keyifliydi.
Sahne üzerinde kendisine müzik ve efektleriyle ÖMER GÖKTAY eşlik ediyor.
Mükemmel efektlerdi. Bir ara sahilde martılarla birlikteydim, bir ara çaldığı klarnete eşlik ettim.
Keşke devam etseydi diyede hayıflandım.

Oyunun sonunda Naşit Özcan seyirciyle sohbet etti. Bu daha da güzeldi. Sahnedeki Sait Faik Abasıyanık'a ait olan büsttü çekiliş sonucu bir izleyiciye verdi.

Çok keyif aldığım bir oyun oldu iyikide gitmişim. Eğer İstanbuldaysanız kaçırmayım derim.

MERAKLISI İÇİN ÖYLE BİR HİKAYE ile ilgili Naşit Özcan'la yapılmış bir röportaj

MERAKLISI İÇİN BUYRUN...