29 Ekim 2009 Perşembe

Cumhuriyet Kutlamaları - 2

Bugün işe gitmedim. Sabah erkenden kalkıp duş aldım kahvaltımızı yaptık.
Balonları şişirdik babamla beraber apartmandaki çocuklar için.
E bayram bugün çocukları unutmamak lazım.
Epeyden beri İkeaya gitmek istiyordum hep beraber hazırlandık
Aşağı inerken bütün kapıları çalıp çocukların balonlarını dağıttık. Yüzlerini görmenizi çok isterdim.

İkeaya vardık ki yanlış bir gün seçmişiz gitmek için.
Teknosa Extraaa ve Forum İstanbul bugün açılmış.
Aman ne kalabalık anlatamam. Kuyruk kıyamet. Gerçi biz İkeaya gidecektik zaten ama oraya giremeyen İkeaya dalınca ne baktığımızı anladık nede alacağımızı alabildik
çokta fazla oyalanmadan çıktık.

İstinyede bir tanıdığımıza gittik oradanda Cumhuriyet Kutlamaları kapsamındaki boğazdaki havai fişek gösterilerini Aşiyanda yakaladık.
Daha yeni döndük sayılır.

Kapımızda bu Türk Bayrağıyla karşılaştık. Çokta duygulandık.
Karşı komşumuzun 3 yaşındaki oğlunun boyadığı bu bayrağı hemen astık duvarımıza.
İyi geceler diliyorum herkese

Cumhuriyet Kutlamaları

Yeniköy'de bir tanıdığımıza gitmiştik ve biraz geç kaldık çıkmakta.

Cumhuriyet kutlamalarını Aşiyanda yakaladık. Arabayı kenara parkedip Havai fişek gösterilerini izledik. Uzaktan da olsa Çok güzeldi.

28 Ekim 2009 Çarşamba

Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun

Nice Bayramları Coşkuyla Kutlamak Dileğiyle
Cumhuriyetimizin 86. yılı kutlu olsun.





İstanbullu'lar yarın bu görsel şöleni kaçırmayın derim.
Hep beraber marşlarla, şarkılar, şiirlerle
Büyük bir çoşkuyla kutlayalım.
İYİ BAYRAMLAR




26 Ekim 2009 Pazartesi

Sineklikten Masa Örtüsü

Herkese iyi haftalar diliyorum.
Biliyorum bu ara blogumu sık güncelleyemiyorum ve sizleri pek ziyaret edemiyorum.
İşlerimin yoğunluğu ve pasajıma yeni ürünler ekleme çabasındayım. Çokta güzel kolyeler ve taçlar çıktı ortaya. Umarım satış olur.
Gelelim sineklikten masa örtüme. Sineklikten masa örtüsü olurmu demeyin bende ilk duyduğumda öyle demiştim. Bir çoğunuz tanıyorsunuzdur Nigar Hikmet'i zaten.
Tanımayanlarda geç kalmış sayılmazlar. Hayranlıkla, büyükbir zevkle yaptıklarını takip ederken karşılaştım bu örtüyle.
Tabiki kendisinin yaptığının güzelliği yanında benimki 0.
Bende elimde kalan pastal parçalarıyla yapmayı tercih ettim örtümü.

Parçaları şerit halinde keserek tığla zincir çektim. Daha önce bardak altlığı yapmıştım.
Orada şeritleri tığla örmüştüm. Bu sefer şerit halinde zincir çektikten sonra üstteki fotograftaki spiral şekli vererek yuvarladım.
Bu arada sinekliği nerden aldığımı yazmayı unuttum galiba.
Eminönü Tahtakale'den aldım. (Kurukahveci Mehmet Efendiden hiç sapmadan dümdüz gidiyorsunuz kapısında büyük elekler, kapısında teller bulunan sağlı sollu dükkanlar var.)
Sineklik derseniz veriyorlar zaten. Yumuşak bir malzeme. Gri ve beyazı var ama beyazı hoş değil. Metresi 3.5 tl.
Yaptığım kumaş spiralleri 1 x 1 m. sinekliğe yerleştirerek diktim.

Kumaşlar dört farklı renk. Örtünün ortası boş kalınca ortayada göbek yaptım.
Seneye yazın malkon masa örtümüz hazır oldu.
Sineklik plastik olduğu için yağmurdan etkilenmiyor diyor Nigar Hanım.
Bilmiyorum blogları takip ediyormudur ama buradan kendisine verdiği fikir için çok teşekkür ediyorum.
Geri dönüşüm etkinliğine yetiştiremedim ama olsun. Kumaşlarımı birşekilde daha değerlendirmiş oldum.
Hepinize iyi bir hafta diliyorum.
Sevgiler

23 Ekim 2009 Cuma

BEBEK ANI DEFTERLERİ



Daha önce yaptığım bebek anı defterlerine yenilerini ekledim.
Mavi pitikare (Pötikare) kumaşla kapladım diğerini pembe polarla.
Kurdele ve fistolarla süsledim.

Pembelide kullandığım gümüş emzik.

Mavili bebek anı defterinde kullandığım emzikte plastik.

Çok zevkle alarak yaptım bu defterleride

PASAJI'ma ekledim.

Bakalım bu Bebek Anı Defterleri kime kısmet olacak.

İyi tatiller diliyorum herkese

Sevgiler

20 Ekim 2009 Salı

Serrose'ye Teşekkürler

Bugün Serrose'den beni çok mutlu eden bir zarf aldım.
Çaylar, kalemler ve 2010 ajandam.
Birde çok ince davranıp geçmiş doğumgünümü kutlayan bir kart
Beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz.
Biliyorsunuz şu anda Türkiye'de.
Hemen telefona sarıldım. Ama ulaşamadım annesine ilettim teşekkürlerimi
ama Sergülcüm aradı sonra beni.
Çok cici biri olduğu zaten fotograflarından anlaşılıyordu ama sesi insana pozitif bir enerji veriyor.
ÇOK TEŞEKKÜRLER SERGÜLCÜM.
Çok mutlu ettin beni
Sevgiler

17 Ekim 2009 Cumartesi

Eskileri Değerlendirme Etkinliği _ Dolabım

Geçen gün eylül bahçesinden çok güzel bir davet aldım. Davet edilmeseydim de katılmak isterdim ama etkinliğin özellikle duyurulması çok daha mutlu etti beni.
Seragun öncülüğünde eylülbahçesinin evsahipliğinde gerçekleşen bu etkinlik diğer etkinliklerde olduğu gibi heyecanlandırdı beni. Ne yapıyım diye düşünce sardı beni. Zira birçok güzelliklerin ortaya çıkacağını biliyordum ama ben ne yapacaktım.
Bir yandan doktora gidip geliyorum bu arada geçen gün bahsettiğim başağrılarım için verdiğim kan ve idrar tahlillerinden birşey çıkmadı. Çekilen beyin tomografisi Allah'a binlerce şükür temiz çıkınca acaba göz bozukluğundan mı diye Göz doktorunada gittim. Doktor daha gözüme bakar bakmaz cin gibi bakıyorsun bişey yok dedi ama birkaç makinayla kontrolleri yaptı birşey çıkmadı istersen bir dinlendirici yazayım dedi ve yazdı. Kafam rahatladı bu arada gribimde baş ağrılarımda geçti. Ama kimle konuşsam aynı şikayetler ben galiba fazla evham yaptım ama bahaneyle iyice bir muayeneden geçtim.
Akşam işten geliyorum. Kömürlüğün ordan su sesi geliyor. Birkere su basmıştı bodrumu şimdi insan huylanıyor en ufacık birşeyden. Oradada bahçe sulamak için musluk var dedim biri açık bıraktı heralde kafamı uzattım aşağı kata ne su var ne bişey. Merak ettim bir kaç aşağıya indim borudan geliyor ses ama nasıl tazzikli su sesi sanki yukardan su boşa akıyor gibi bir ses. Tam çıkıcam kenarda pis rafları çıkmış bir vaziyette bu çekmeceli dolap. Üstü pembe boyalar bulaşmış vaziyette. Yukarı çıkarken tüm komşulara sordum kimse bilmiyor. Bir karşı komşuya sormadım, onlarda evde yoklardı.
Ertesi gün işyerinde ne yapayım diye düşünürken bodrumdaki dolap geldi aklıma. Akşam işten gelirken alıp çıktım dolabı yukarı, hemen banyoya küvetin içine. Bir güzel yıkadım. Cifledim. Boyaları da çıktı, Parladı, tertemiz oldu çekmeceli dolap. Evde bir kaç parça siyah folyo vardı. Daha önce işyerinde yanlış kesilen folyolar. Kenarlarından birşeyler kesip çıkartırım diye atmayıp eve getirmiştim. İyikide atmamışım. Daireler keserek yapıştırdım dolabın üzerine.
Hoş oldu ama Çok sade gibi geldi gözüme.

Ertesi günü kendi logomdaki kuşlardan kırmızı folyolar kestim boy boy.

Bodruma atılan dolap temizlendi, atılacak folyolar kullanıldı ve atık pastal parçalarım, ıvır zıvırımı toplayan bir dolap haline geldi.

Bir karşıki komşuya sormamıştım dedim ya geldiler 2 gün sonra. Dedim bodrumdaki dolap sizinmiydi, evet cevabını alınca kullanmıyorsanız ben alıyorum onu. Mutfakta erzak dolabıymış yeni dolablar yaptırınca atmışlar bodruma. Al anam al dedi komşumuz. Aldım bile dedim artık benim oldu. Hatta son halini gösterince pişman oldular al dediklerine :)))))

Ve hemen fotoğraflayıp eylül bahçesine gönderdim.

Bence sizde birşeyleri atmadan önce bir düşünün.

Sevgiler

14 Ekim 2009 Çarşamba

Teyzeden Mektup, Engin 1 YAŞINDA

Tam bir sene önce bugün aramıza katıldın.

İyiki doğdun, nice yaşlara sağlıkla mutlulukla hep birlikte girmek dileğiyle
Teyzen

ENGİN 1 YAŞINDAAAAA (2)

Saatlerdir uğraşıyorum bir tane videoyu kaydedemedim.
Nedendir anlamadım
Bugünde olmaz ki bu canım.
Engin'in ufak doğum günü kutlamasını,
Evin içinde nasıl tur attığını
nasıl saçımı başımı yolduğunu görmenizi istemiştim ama ekleyemedimm

OF OF.....

ENGİN 1 YAŞINDAAAAA (1)

Kuşum bugün 1 yaşına bastı.
Geçen sene bugün teyze olmuştum.
Geçen hafta annesiyle birlikte İstanbul'dalardı. Bize sürpriz yaptılar. Ama teyze hasta pek yanaşamadı Engin'e. Neyse o arada babaannesine gittilerde bende kendime geldim 3 -4 günde.
İyiki iyleşmişim bol bol kudurduk. Yoldu bütün saçlarımı. Korkuttu beni. Oyunlar çirkinlikler işte eve geldiğimde elimi yüzümü yıkamak için banyoya girmemi bile bekleyemedi pır peşimden banyoya al beni kucağına.

Artık oyuncaklarıyla çok güzel oynuyor. Yeni oyuncaklar kapaklar, pet şişeler.


Evin halini görmeliydiniz. Bütün eşyalar Engin rahat hareket edebilsin diye kenarlı çekildi, dedesi masanın ve annemin makinasının sivri yerlerini köpüklerle kapladı.
Hep çarpacak zannederken teğet geçti hep.
Bu beni korkuttuğu anlardan biri.

Buda dedemizin marifeti. Koltuk minderleriyle oynayınca babamda kuşuma şapka yaptı.


Teyzemlerde gelmişlerdi. Evlerine dönmeden birgün önce ufakbir kutlama yaptık.

Gerçi Engin sıkıntıya fazla gelemediği için çok çabuk bitirdi doğum gününü.

Bizde pastamızı yedik.

Bu haftasonu yapacaklar Antalya'da doğum günlerini. Bizde canlı bağlanırız İstanbul'dan artık.

12 Ekim 2009 Pazartesi

Sonbahar Yarışması, Supla (Amerikan Servisi)

Bu amerikan servisi (supla)ni yapmıştım daha önce ama bekliyordu fotoğraflarının çekilmesi için hatta bu arada birkaç arkadaş bu suplalardan yaptılar.
Hatta geçen gün yanlış hatırlamıyorsam sergun renkli kınnap ipinden yapılmış olanlarını yayınlamıştı.

Düne kadar boş olaraktı bu suplalar. Ama 10 marifetin düzenlediği SONBAHAR YARIŞMASI'na birşeyler yapmak istiyordum. Yapraklarla süslemek geldi içimden. Sonbahar yarışmasında pek şansım olduğunu zannetmiyorum ama etkinlik etkinliktir düşüncesiyle katılacağım.

Aslında geçen sene yaptığım kalemlik bu yarışmaya daha uygunmuş ama geçti artık :)))

Yapraklar renkli deri parçaları.

Üzerindeki damarlar boncuk işleme. Şunu söylemek istiyorum deriye elde birşey işlemek çok zor. Ya suni deri olacak yada belkide süet ellerim delindi işlerken.

Ama bitince çok hoşuma gitti.
Birde kurkeleden fiyonk yapıp onunda ortasını boncukla işledim.
Silikonla yapıştırdım.

Okadar güzel tasarımlar varki 10 marifette en az 3 yazısı olanları bu güzellikleri oylamaya davet ediyorum.
Birkaç gün sonra yayınlanır heralde bu çalışmayı bende göndereceğim 10 marifete.
Herkese başarılar

11 Ekim 2009 Pazar

Beyoğlu Sahaflar Festivali

Bugün Taksim Evlendirme Dairesi'nde bir müşterimizin, Şişli Evlendirme Dairesi'nde bir ahbabımızın oğlunun nikahı vardı. Taksim'e biraz erken gitmişim parkı turlayayım derken kendimi sahafların içinde buldum. Gerçi 25 Eylül _ 11 Ekim tarihleri arasındaymış ama 15 gün daha uzatılmış. Benim gibi haberi olmayanlar için yazmak istedim. İstanbul'daki sahafların katılımıyla gerçekleşen bir festival bu. O kadar güzel kitaplar, eski plaklar, dergiler, resimler varki. Hepsini tektek incelemek istiyor insan.
Eski kitap kokularını sevenler için kaçırılmayacak bir ortam.
Birçok kitap aldım. Dahada alırdım ama saate bir baktım saat 3 olmuş bile koştura koştura yetiştim nikaha. Oradan çıktım Şişli Evlendirme Dairesine orada da nikahı kıydık.
Dönerken tanıdıklarla beraber döndük ama aklım kitaplarda kaldı doğruyu söylemek gerekirse.
Haftaya cumartesi günü işten çıktıktan sonra bir aksilik olmazsa yine Taksim'deyim.